Hastalıklarda Diyet Tedavisi
DiABETES MELLiTUS -Diyabet (Şeker Hastalığı)
İnsülin hormonunun eksikliği veya etkisizliği sonucu oluşan, ömür boyu süren bir hastalıktır. İnsülin, pankreas adını verdiğimiz organımızdan salgılanan bir hormondur. Kandaki glukozun (şekerin) yükselmesine neden olur.İinsülin olmadan, vücudumuz alınan gıdaları istenilen şekilde kullanamaz. Eğer insülin hormonu tamamen eksikse bu diyabete "Tip 1 diyabet (insüline bağımlı diyabet)" denir. Genellikle çocuk veya genç yaştaki hastalarda görülür. Eğer insülin hormonu var, ama miktarı azsa veya dokularda insüline karşı direnç varsa, bu diyabete de "Tip 2 diyabet (insüline bağımlı olmayan diyabet)" denir. Genellikle 35 yaşından sonra görülür. Tip 1 diyabetli hastalar yaşam boyu insülin kullanmak zorundadırlar. Tip 2 diyabetli hastalar ise diyet, egzersiz ve ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilebilir. Gerekirse hastalığın ilerleyen dönemlerinde insülin kullanabilirler.
Neden diyabet oluşur?
• Pankreasta insülin yapan hücrelerin tahrip olması
• Genetik faktörler
• Dış etkenler
Tip 1 diyabet, genetik olarak yatkın kişilerde vücudu virüslere ve bakterilere karşı koruyan doğal savunma sisteminin, pankreasta insülin yapan hücreleri tahrip etmeye başlaması ile oluşur. Buna neyin sebep olduğu henüz kesin olarak bilinmemektedir. Bazı dış etkenler (fiziksel, kimyasal nedenler) de diyabete neden olabilir.
Günlük yaşamda gerekli aktiviteleri sürdürebilmemiz için vücudumuz "Glukoz" adı verilen bir tür şekere ihtiyaç duyar. Glukoz vücudumuza karbonhidratlı yiyeceklerle alınır ve sindirim sisteminde emilerek kana karışır. Kandaki glukozun enerji olarak kullanılabilmesi için hücre içine girmesi gerekir. Glukozu hücre içine ancak "Pankreas" adlı organımızdan salgılanan "insülin" sokar. Hücre içine giren glukoz enerji elde etmek için kullanılır. Diyabeti olmayan kişilerin vücudu yeteri kadar insülin salgıladığı için kan şekerini olması gereken seviyede tutar. Bunu nasıl yaptığını görelim: Kan şekeri yemeklerden sonra yükselir. Kan şekerinin yükselmesi ile insülin salgılanır. İnsülin anahtar görevi görerek hücrelerin kapılarını açar ve şekerin hücre içine girmesini sağlar. Böylece kan şekeri normal seviyelere (70- 100 mg/dı) döner.
DİYET TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
- Azar azar ve sık sık beslenilmelidir. Günde 3 ana ve 4 ara öğün şeklinde beslenilmesi önerilir. Kesinlikle öğün atlanmamalıdır. Öğün atlanması bir sonraki öğünde daha fazla besin tüketilerek daha fazla enerji alınmasına ve buna bağlı olarak kan şekerinin fazla yükselmesine neden olur. Bu nedenle her gün düzenli olarak aynı saatte benzer içerikli öğünler tüketilmelidir. Uzun süre aç kalınmamalıdır.
- Öğle yemeği ile akşam yemeği arasındaki süre çok uzun olduğu için bu iki ana öğün arasında 2 ara öğün tüketilmelidir.
- Posalı yiyecekler tercih edilmelidir. Posa içeriği yüksek olan besinler:
▪ Nohut, mercimek, kuru fasulye gibi kuru baklagiller
▪ Tam tahıllı ekmek, tam buğdaylı ekmek, kepekli ekmek, çavdarlı ekmek, yulaflı ekmek
▪ Sebzeler ve meyveler
- Kaymak, krema gibi aşırı yağlı besinler, yağlı etler, yağda kızartılmış besinler tüketilmemelidir. - Reçel, marmelat, pekmez, çikolata, dondurma, helva, kek, pasta ve tatlı gibi şeker ve şeker içeren besinler tüketilmemelidir.
- Meyveleri tüketirken porsiyon ölçüsüne dikkat edilmesi gerekmektedir. Tek bir seferde fazla miktarda meyve tüketilmemelidir. Meyve tüketimi gün içerisinde az miktarlarda 2-3 kez olabilir. Kabuklu yenilebilen meyveler kabuklarıyla beraber tüketilmelidir. Sabah aç karına meyve yenmemelidir. - -Patates, havuç, bezelye, muz, kuru üzüm gibi glisemik indeksi yüksek besinler çok fazla tercih edilmemelidir.
- Makarna, pilav, dolmalar, börek, pide, gibi karbonhidrat içeriği yüksek besinler çok fazla miktarlarda tüketilmemelidir. Posa tüketimini arttırmak ve kan şekerinin fazla yükselmesini engellemek için pilav ve makarna kepekli tüketilmelidir. Pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tüketilmesine özen gösterilmelidir.
- Hamburger, cheeseburger, kumpir, poğaça, açma, simit gibi hazır-hızlı yenebilen besinler fazla miktarlarda ve sıklıkla tüketilmemelidir.
- Tatlandırıcı kullanılabilinir. Suni tatlandırıcılar yerine doğal tatlandırıcılar kullanmaya özen göstermelisiniz. Tatlandırıcıları ne miktarda, nasıl kullanmanız gerektiğini doktorunuzdan veya diyetisyeninizden öğrenebilirsiniz.
- Light ve/veya diyet ürün adı altında satılan her besin dikkatli tüketilmedir. Aşırı miktarlarda tüketilmemelidir. Bu ürünler tüketilmeden önce besin etiketi muhakkak okunmalıdır.
- Ana öğün tüketilirken besin örüntüsü göz önüne alınmalıdır. Ana öğünlerde sadece karbonhidratlı besinler değil proteinli besinler de muhakkak tüketilmelidir.
▪ Protein içeriği yüksek besinler : Et, tavuk, balık, süt, yoğurt, peynir, yumurta ve kuru baklagiller.
▪ Karbonhidrat içeriği yüksek besinler : Pilav, makarna, ekmek, dolmalar, çorbalar, sebze ve meyveler.
- İçeriği bilinmeyen gıdalar tüketilmemelidir.